Bağlanma Sistemi Hakkında

Kaygılı, kaçınganın sevdiklerini her zaman bir kol mesafesi uzakta tutmak istediğini; kendisinin ise bu tutumu ihtiyacı olan duygusal yakınlığa tehdit olarak gördüğünü bildiğinde çözüm ortaya çıkıyor diyor bağlanma teorisi.

Seni seviyorum, senin de beni sevmeni bekliyorum bunun için beklemekten fazlasının yapılacağını bilmiyorum. Senin duygusal ihtiyaçlarının karşılanması sorumluluğundan haberdar değilim çünkü ben zaten seni seviyorum dedikten sonra ihtiyacını karşılamış oluyorum. Seni seviyorum diyerek sana duygumu ifade ediyorum daha fazlasını bekliyor olman senin sorunun, ben buyum! Sana bundan daha iyisinin verileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun, seni kim ne yapsın!

Bu sözler kaçıngan bağlı kişinin, seviyorum diyerek duygusal ilişki kurduğu, yakınına aldığı karşı tarafa söyledikleri. Düşman gibi davranmak sevgiden bu sistemde.

Ne kadar yakındaysa o kadar düşman karşı tarafa ama suçu yok kaçıngan bağlı sen de kaygılı bağlısın.

Bağlanma sistemine tehdit olarak alıyor suçu da kendinde arıyorsun, sürekli yumurta kabukları üzerinde yürüyormuş gibi hissediyorsun.

Tepkilerini, duygusal ihtiyaçlarını açık açık anlatarak değil trip atarak, derin bir sessizliğe bürünerek anlatıyorsun, çekiliyorsun.

Görünen sorun ile sorunun temeli arasında dağlar kadar fark var fakat iki taraf da farkında değil. Bağlanma sistemleri çatışıyor ve bu ilişkilerin sonuçları hiç de iç açıcı olmuyor.

Belki ufak bir sarılma, ben buradayım her şey iyi olacak söylemi ya da seni anlıyorum endişelisin ama birlikte her şeyin üstesinden geleceğiz demek bile yetecekken ya da kaçınganın fazla yakınlıktan hoşlanmamasının kaygılı tarafından hoş görülmesi de benzer etkiyi yaratacakken bağlanma şekilleri ve buna bağlı ihtiyaçlar çatışıyor.

Sonuçta dönme dolap gibi aynı çarkın içinde dönüp aynı çıkmazlara giriyor kişiler.
Kaygılı, kaçınganın sevdiklerini her zaman bir kol mesafesi uzakta tutmak istediğini; kendisinin ise bu tutumu ihtiyacı olan duygusal yakınlığa tehdit olarak gördüğünü bildiğinde çözüm ortaya çıkıyor diyor bağlanma teorisi.

Okurken kaçıngan, kaygılı, güvenli bağlanma şekillerinin hepsinden bir parça kendimde bulduğum, ihtiyaçlarımı ifade etmek konusunda daha açık, samimi olmanın mutluluğuma olumlu katkısı üzerinde düşünmemi sağlayan @agantakitap yayınlarının BAĞLANMA adlı kitabı.

Dilimize çeviren ve beni bu kitapla tanıştıran @ebrarguldemler e teşekkür ederim.

 

Seni seviyorum, senin de beni sevmeni bekliyorum bunun için beklemekten fazlasının yapılacağını bilmiyorum. Senin duygusal ihtiyaçlarının karşılanması sorumluluğundan haberdar değilim çünkü ben zaten seni seviyorum dedikten sonra ihtiyacını karşılamış oluyorum. Seni seviyorum diyerek sana duygumu ifade ediyorum daha fazlasını bekliyor olman senin sorunun, ben buyum! Sana bundan daha iyisinin verileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun, seni kim ne yapsın! Bu sözler kaçıngan bağlı kişinin, seviyorum diyerek duygusal ilişki kurduğu, yakınına aldığı karşı tarafa söyledikleri. Düşman gibi davranmak sevgiden bu sistemde. Ne kadar yakındaysa o kadar düşman karşı tarafa ama suçu yok kaçıngan bağlı sen de kaygılı bağlısın. Bağlanma sistemine tehdit olarak alıyor suçu da kendinde arıyorsun, sürekli yumurta kabukları üzerinde yürüyormuş gibi hissediyorsun. Tepkilerini, duygusal ihtiyaçlarını açık açık anlatarak değil trip atarak, derin bir sessizliğe bürünerek anlatıyorsun, çekiliyorsun. Görünen sorun ile sorunun temeli arasında dağlar kadar fark var fakat iki taraf da farkında değil. Bağlanma sistemleri çatışıyor ve bu ilişkilerin sonuçları hiç de iç açıcı olmuyor. Belki ufak bir sarılma, ben buradayım her şey iyi olacak söylemi ya da seni anlıyorum endişelisin ama birlikte her şeyin üstesinden geleceğiz demek bile yetecekken ya da kaçınganın fazla yakınlıktan hoşlanmamasının kaygılı tarafından hoşgörülmesi de benzer etkiyi yaratacakken bağlanma şekilleri ve buna bağlı ihtiyaçlar çatışıyor. Sonuçta dönme dolap gibi aynı çarkın içinde dönüp aynı çıkmazlara giriyor kişiler. Kaygılı, kaçınganın sevdiklerini her zaman bir kol mesafesi uzakta tutmak istediğini; kendisinin ise bu tutumu ihtiyacı olan duygusal yakınlığa tehdit olarak gördüğünü bildiğinde çözüm ortaya çıkıyor diyor bağlanma teorisi. Okurken kaçıngan, kaygılı, güvenli bağlanma şekillerinin hepsinden bir parça kendimde bulduğum, ihtiyaçlarımı ifade etmek konusunda daha açık, samimi olmanın mutluluğuma olumlu katkısı üzerinde düşünmemi sağlayan @agantakitap yayınlarının BAĞLANMA adlı kitabı. Dilimize çeviren ve beni bu kitapla tanıştıran @ebrarguldemler e teşekkür ederim.

A post shared by Nihan Kayalıoğlu (@nihankayalioglu) on

Tags from the story
, ,
Diğer Yazıları: Nihan Kayalıoğlu

Anneanne Olma İşinden İstifa Edeceğim!

Evde bakılacak o kadar çok bebek, çocuk var ki bu anneanne olma...
Devamı

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir