Aynı geminin insanlarıyız


Okullar açılıyor diye dans edip zafer çığlıkları atacak kadar sevinmeyen bir tek ben miyim?

Soruyorum anne arkadaşlarım! Her gün aynı kıyafeti giyip aynı saatte uyanıp aynı saatte eve dönüp üstüne bir de ödev yapacakları monoton bir rutine gireceklerini bilmek bir tek bana mı koyuyor?

Okul kötü demiyorum bak hatta ben hep güle oynaya gittim okula, sevdim iple çektim okulu ama serbest gezen özgür tavuğumu bir sınıfın içinde düşündükçe hayır içimde parti havası yok. Hele bina bina, ormandan, doğadan uzak, bahçe saatinin minnacık olduğu prototip ayar merkezi gibi yerleri gördükçe hey bir saniye okulların açılmasına sevinecek hale ne ara geldik demek istiyorum.

Ebeveynlerin nefes almaları gerektiğini en çok söyleyenlerden biriyim, içten içe okula gidecek rahatlayacağım azıcık nefes alacağım diye seviniyorum sevinmeyi de anlıyorum ama hadi gerçekleri konuşalım. Her sabah kendini bir yere yetiştirmeye çalışırken bir de buna çocukların servise, okula yetişmeleri için harcayacağın enerjiyi düşün? Uykun bitip uyandığında sakin sakin kahvaltı edip doyduğunda duyduğun mutlulukla karşılaştır. Bu çocuklar sabah kendi kendine uyanıp elini yüzünü yıkayıp giyinip çantasını hazırlayıp kahvaltısını edip okula yürüyerek gidip gelmeyecek değil mi? Okuldan gelince anneciğim ödevlerimi yaptıktan sonra yemeğimi yiyip uyuyacağım söyle katyaya da sütümü getirsin öptüm kib bay demeyeceğine göre? Doğru söyleyin yoksa sizinkiler böyle mi? Annelikte sıçtığım an mı yoksa bu? Ne güzel sakin sakin akıyorduk uykumuz bitince uyanıp acıktığımızda dalından meyveyi koparıp yiyorduk, kumdan kale, pasta, okul yapıp yıkıyor göbecikler atıyorduk? Tatil yapmıyorduk hayatı yaşıyor ve dinine kadar da öğreniyorduk!

Evet bir yanım okula gidecek merak ettiği şeyleri öğrenecek geçen hafta ektiği tohumların yeşerdiğini görecek diye seviniyor. Okul klişesi dışında oksijeni bol, sınıf mevcudu az, kişiyi geliştiren, okuldan içeri girerken hala içeri ayakkabısı giyilen, koltuklara uzanıp kitap okuyabildiğin, her daim orada duran satrancın sana göz kırptığı en fazla bir üst katı bulunan ev sıcaklığında ilk gün bile onu yutacak korkusu hissetmeden kendine tüm güveniyle elimizi bile tutmadan sınıfına girip yerine oturduğu bir okula gidecek diye seviniyorum. İlgi alanları yok olmayacak hatta yetişemediğim, cevaplarını bilmediğim sorularına cevap verecek bir yol arkadaşım olacak diye seviniyorum ama oh be okullar açıldı modunda değilim.

Hayır sadece rutin, monoton tarzım olmadığı için değil kendim ile ilgili yapılması gerekenlere bile zaman zaman yetişemediğim, üşendiğim, pas geçtiğim ve şimdi iki kişinin daha yapılacakları eklenince ya unutursam, ya kaçırırsam, ya karıştırırsam ya yapamazsam ya yapmak istemezsem ya ben ne olacağım diye endişe ettiğim için. Ya doğru söyleyin okul gösterisi ile iş seyahati, toplantı çakışır da çocukta yıllarca üstünden atamayacağı bir travmaya neden olurum diye hiç mi düşünmüyorsunuz? Ne bileyim sabah uyandığınızda güle oynaya kahvaltı hazırlayacak hali bulamayabilirim, sinirli olabilirim terslerim bir de üstüne formayı yıkamayı unuttuysam bildiğin yıkılabilirim zangırdaması yok mu sizde? Bir de büyüyor ne ara bu kadar büyüdü zaman su gibi akıp gidiyor şeysi? Hem seviniyorum hem de ilkokula başlayacak çocuğum gibi, ben de ilk kez okula bizzat gitmeden öğrenci olacağım için hafif bir yusuflama hissediyorum. (Ne oldu, bak gördün mü yine senden iyi anneyim en azından biraz hafif yusufluyorum huahahahha 👊🏼😜)

Yeni başlayacak ilkokul serüvenine her ikimizin de ailemizin de yabancı olmasından dolayı ve fakat onunla aynı gemide olduğumuz için birlikte düşüp birlikte kalkacağımız için ve daha neler neler için ben sadece zil takıp oynayamıyorum tek değilim biliyorum ses verin!

・・・

Gerçek eğitim;

kelimenin Latince kökeninde kodlandığı gibi; education, ex duco, yani dışarıya çıkarmak demektir ki fazladan içerik ve kavramların ilave edilmesinden ziyade ‘kişinin kendi eşsizliğini, ‘düşünü’ hatırlaması’ anlamına gelmektedir.

Kendine yönel…Eğitimimiz bu olmalıdır.

Stefano D’Anna @stefano_danna

Diğer Yazıları: Nihan Kayalıoğlu

Neydi Özgürlük?

Neydi özgürlük? İstediğini giymek? Sütyensiz dolaşabilmek? Dünya yuvarlaktır diyebilmek? Yoksa seçimlerinin sonuçlarını...
Devamı

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir