Çocuk mu sucuk mu

İçimden geldi yazıyorum çünkü aslında her gün birazdan anlatacağım durumlara şahit olmaktan bizzat yasamaktan iyi niyet pencerimi kapadım.

Herkes anne değil evet ama anne olmak öyle doğurmak değil ki sadece! Ya da doğum yapmamış ama hoşgörülü sevgi dolu yürekli o kadar çok insan var ki bazı şeyler için anne olmak da yetmiyor veya gerekmiyor. Çocuğunuz varken henüz anne olmamış yetişkinlerle birlikte olunca sizin yaşadıklarınızı yaşamadıkları için konuya adapte olamayabiliyorlar ama peki ya elinde puseti gezen anneler?

Geçenlerde kahvaltı ediyoruz masalar birbirine çok yakın bir mekanda, ikinci sırada ki masadayım kucağımda Lila yanımda Canali oturuyoruz. İkinci sırada olduğumuza tekrar dikkat çekmek istiyorum, yani arkamda ki masa kaldırımda. Bir kadın boş pusetle arkamdan geçmek istiyor arkasında annesi kucağında kızı bakıyorum mesafe dar kalkıyorum yerimden kucağımda Lila ile boş pusete yol veriyorum hangi kafaysa benim ki de! Kadın pusetiyle bana ve Lila ya çarpıp hiç istifini bozmadan masasına gülücükler atıyor. Lafımı esirgemem, ben size yol verdim siz bana ve kızıma carptınız diyorum hem de boş pusetle! Ben bu kafayı anlayamıyorum, hadi boşluğuna geldi, hadi kafası dağınıktı e be özür dile be kadın! Yok öyle olunca da senin çocuğun çocuk benim ki sucuk mu diyesim geliyor!

image

Sigara dumanını yan masayı boğarcasına dumanaltı eden hem de çocuk olmasına rağmen istif bozmayan anneler, anne adayları…

Kendi çocukluğunu, çocuğunu unutup, benimkine tu kaka diyenler…

Sen gül ekersin salatalık çıkar ona da diyecek birşey yok tabi ama senin çocuğun çocuksa benim ki sucuk değil. Biraz tutumumuza, duruşumuza dikkat edelim. Sevgili konuşalım, özür dileyelim, rica edelim farkında olalım.

Annelerin bencilliklerine, saygısızlıklarına örneklerle devam ediyorum.

image

Kucağımda Lila oturuyoruz eşim ile ilgili bir durumdan dolayı kafeteryada sıra bekliyoruz, yanımıza çocuğuyla bir anne geldi 1.5 yaşındaymış kız ama kollar dolu kulaklarda küpe süs o biçim anne de pek havalı çok sevimli bir şekilde geldiler yanımıza biz de çok sevimli karşıladık kendisini “bebeği görecekmiş”. Peki nasılsın ile başlayan cümlem yaşı nedir ile devam etti ve sonra kolunda ki yara bandını gördük a neyin var ne oldu geçmiş olsun dedik ve aldık cevabımızı. Mikrop varmış kanında cok hastayız henüz ne olduğu da belli değil. Çok geçmiş olsun gerçekten de çocuklar hasta olmasın, göz yaşı dökmesin ama sadece benim kiler değil hiçbir çocuk. Yani sadece senin kiler değil benimkiler de! Ben mi çok fazla etrafimı düşünüyorum yoksa çocuklarıma daha mı az değer veriyorum bilmiyorum ama ben hastalık durumu söz konusu olunca hele ki küçük bebeklerin yanına gitmemeyi tercih ediyorum çünkü benim ki hasta ise o da hasta olmasın diye.

Ben şunu yapıyorum bu anneler bunu yapmıyor değil anlatmak istediğim ben de atlıyorumdur, ben de hata yapıyorumdur ama istemeden ve özürümü dilerim, üzüntümü belli ederim karşı taraf anlar hiseder yanlışlıkla olduğunu.

image

Pusetimi yolun ortasına koyup yolu tıklayınca ters ters bakmak yerine kusura bakmayın çocukla akıl kalmıyor derim. Karşıdan karşıya geçerken pusetliye yol veririm. Emziren anneye ters ters bakmam, baktırmam. Anneler biraz kendi resmimize odaklanmayı bırakıp etrafimıza da baksak? Biraz duyarlı biraz hoşgörülü, biraz sevecen ve güleryüzlü olsak daha iyi olmaz mı? Anne olmak hamile insana yardımcı, sevgili, anneye anlayışlı ve çocukları benim çocuğum senin çocuğun demeden ayırd etmeden sevmek ve korumaktır.

Sevgiler…

Nihan

Diğer Yazıları: Nihan Kayalıoğlu

magnolia…

Blogum açılmış mı? Ne oldu şimdi mahkeme kararı mı kalktı? Yoksa sevgili...
Devamı

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir