Zumrüt Özkan Vol.2 www.yiyorumbuyuyorum.com

Geçtiğimiz hafta Zümrüt Özkan ile sohbetimizin ilk bölümünü paylaşmıştım buradan ulaşabilirsiniz. Sohbetimize kaldığımız yerden bu pazar devam ediyoruz… Bu haftanın konusu girişimciliği ile ilgili…

 

Girişimci kadın kimliğini önemsediğini biliyorum. Sende onlardan birisin. Ne gibi mesajlar vermek istersin?

 

Toplum kalitesinin ileri gitmesinde kadının rolünün çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yurt dışında yaşamış biri olarak Türk kadının çok özellikli, akıllı ve yetenekli olduğunu gözlemledim. Hiçbir kadının hayatı boyunca sadece ev işleri ve yemek yapmasına gönlüm razı gelmiyor. Kadınların bilgi ve kabiliyetlerine güvenerek kendilerini öne çıkaracak faaliyetlerde bulunmaları onların hem ekonomik olarak özgür olmalarını hem de manen kuvvetli olmalarını sağlayacaktır. Bu yüzden sitemde başarılı kadın hikayelerine yer veriyor, onlarla söyleşiler yapıyor ve okuyucularıma “inanırlarsa, ve isterlerse başarının kesinlikle mümkün olduğunun mesajını iletmeye çalışıyorum. Hayatta hiçbir şey kolay değil ama hayal etmek, o hayali gerçekleştirmeyi istemek ve bu yönde çaba göstermek çok önemli. İnanıyorum her kadın başarabilir. Yeter ki kendilerine inansınlar.

Girişimci anne Zümrüt hayallerini gerçekleştirdi mi peki?

 

Evet, birçoğunu gerçekleştirdi. Çocuğu sayesinde bir kitap yazdı, şu an ikincisini hazırlıyor, hatta dergi yazılarını derleyerek başka bir projeye de imza atmak istiyor. Ama
Zümrüt hayal etmeden yaşayamaz, dolayısıyla umduğu ve bu yolda çabalayacağı başka hedefleri de var tabi. Çok ama çok daha geniş kitlelere seslenmek gibi mesela…

 

 

Yiyorumbuyuyorum.com nasıl kuruldu hikayesini anlatabilir misin?

 

Eğitimimi tamamlayıp Ankara’ya döndüğümde aklımda  halkla ilişkiler konusunda ilerlemek vardı. Ancak o yıllardaki Ankara’nın bu konuda doğru seçim olmadığını anlamam uzun sürmedi.  Halkla ilişkiler sevdama Ankara’da kalmayı seçerek bye bye demiş oldum.

 

Oğlum dünyaya gelene kadar aile şirketinde  tanıtım, web yönetimi vs. gibi  konularında görevler üstlendim. Ancak iş hayatının ilk yılları hayal kırıklıkları ve bir boşluk duygusu hatıra bıraktı bana. Anne olduktan sonra hayat benim için bambaşka anlamlar taşımaya başladı. Annelik kendi başıma farklı şeyler ortaya çıkarmak isteğimi  fark ettirdi. Hayaller kurdum, sonra hedefler belirledim ve onlara inandım. Oğlumla birlikte bu hayal ve hedefleri de büyüttüm. Alex Kaan için hazırladığım lezzetli ve besleyici tarifleri bir araya getirerek bir çocuk yemekleri kitabı yazmak bu hayallerin en önde geleniydi.   Yemeklerimi yiyen çocukların sağlıkla büyümesi dileğiyle kitabın adını Yiyorum Büyüyorum koydum.

 

Kitap  anne babaların çok ilgisini çekti. Ama benim yazmak ve paylaşmak istediğim daha çok şey vardı… Anne babalara çocuk sağlığı, beslenmesi ve psikolojisi konularında uzman yazılarını ulaştırabilmek, kendi tecrübelerimi ve tariflerimi paylaşabilmek; bunların yanı sıra diğer annelerin de tariflerine yer verebilmek için bir site kurmayı hedefledim. Arkada gizli bir ekip olmadan tek başıma senelerce siteyi ayakta tutmaya çalıştım.  Böyle bir platform benim ikinci hayalimdi.  Dergi yazılarım ise medyada ismim duyulduktan sonra başladı. Senelerden
beri Bebeğim ve Biz dergisinde çocuklu yaşam, annelik üzerine yazılar yazıyorum. Yazdıklarım benim oğluma bırakacağım en büyük hatıra olacak. Büyüdüğünde beni ve onu ne kadar çok sevdiğimi bu yazılardan çok daha iyi anlayacak… Bu da üçüncü hayalimdi işte. Son birkaç aydan beri  ikinci kitabımın son hazırlıklarını yapıyorum, Yiyorum Büyüyorum 2’yi en kısa zamanda ve en güzel şekilde bitirip anne babalara teslim etmek bu sıralardaki en büyük hedefim. Başarı varsa ortada, inandıklarımın peşinden koşmakla ilgili olabilir. İnsan sevdiği
şeyleri işi olarak yapınca ortaya iyi şeyler çıkarabiliyor demek ki.

 

 

*Bir çocuğun beslenmesinde en önemli noktalar nelerdir?

 

Muhteşem bir mutfak kültürümüz, yüzlerce çeşit yemeğimiz var. Maalesef böyle bir şansa sahipken hızlı dışardaki hızlı yemek kültürü gün geçtikçe çocukları daha çok pençesine alıyor, anne
babalar da bunda bir mahsur görmüyor. Önceki cevaplarda da belirttim ama tekrar yazacağım;   hiçbir hazır yemek evde annenin yaptığı tencere yemeği kadar sağlıklı olamaz. Anneler mümkün mertebe kendi yaptıkları yemekleri yedirmeli çocuklara. Anne yemeklerinin tadı çocukların damaklarında kalsın ki dışarıdaki hızlı beslenme alışkanlığını edinmesinler, bunun
zararlı olduğunu bilsinler ve yememe kararını verebilsinler. Düşünsenize fast food yemeye nasıl alışıyor çocuklar? Ben gidiyim bi fast food yiyip geleyim demiyorlar. Yediren, alıştıran kimler? Aslında her şeyi başlatan bizleriz, neyi yaşatırsak çocuklar onu kapıyor. Bu kadar basit!  Bunun dışında yağ çeşidi ve kullanım miktarına dikkat edilmeli. Anneler bu konuda biraz daha seçici davransınlar. Poğaça daha iyi kabarıyor diye x yağdan kullanmama bilincinde olmaları bunun içinde daha çok araştırma yapmaları gerekiyor. Gazlı içecekler ve mevsim dışı meyve ve sebzeleri tükettirmemek de annelerin kontrolünde.  Sağlıklı seçenekler, birbirine uyumlu besin kombinasyonları ve sade sunumlarla bu yatırımı yaparak kaliteli bir damak zevki
oluşturmak yine bizim elimizde.    “Çocuklarımızın sağlığına yapılabilecek en güzel yatırımın beslenme olduğunu unutmayalım ve onların neler yediğini önemseyelim”  

Bitmedi devamı haftaya 🙂

 Nihan

Yorum yapın

Tags from the story
Diğer Yazıları: Nihan Kayalıoğlu

MetGala2013

          Bu sene ki metgala nın konsepti Punk....
Devamı

2 Comments

  • Bu bloklarin old daha bugun gulbencede farkettim yaziniza katiliyorum yalniz bir sorun varki kizim 6yasinda ve 3.4ayda bir disardan yemek yedirmeme rag,n ev yemlerini birturlu sevdiremdm

    • Merhaba Kızınız 6 yaşında ve ev yemeği sevmiyor mu? Belki http://www.yiyorumbuyuyorum.com Zumrut bu konuda size yardımcı olabilir 🙂 bana sorarsanız her insanın kendine has özellikleri var sorsanız dışarıda yediği sevdiği yemekleri evde yaparsam yer misin diye? Dışarıda yediği yemeklerin içeriklerinden bahsetseniz?

Zara için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir