anne olunca anladım diyenler…

anneanne olunca da annesini anlıyorlar mı? ben anne de oldum ama…

hep kardeşim olsun istiyordum, 11 sene baskı uyguladım anne babama, OLDU! ahh ne imrenerek bakardım birlikte kardeş kardeş oynayan çocuklara. ben hep yanlızdım ya, herkesin kardeşi varmış gibi gelirdi o zamanlarda bana! yanlızlık korkum varmış benim nereye gitsem benimle gelirmiş, herkes kardeşiyle giderken ben hep tek kalırmışım, evde, okulda, gezilerde, her yerde…
ben küçükken annem geç dönerdi işten, babam yurt içi yurt dışı seyahat halindeydi… hep bi özlemle büyümüşüm ben, kah halam bakmış, kah emine, kah yüksel anne, kah yıldız teyze, yücel teyze, teyzeler teyzesi… bu teyzelerin de çocukları vardı ve hepsinin de kardeşleri vardı! isnt it ironic!!! işte o sebeple ben kendi çocuğuma kendim bakacağım derdim, ondan dolayı oğluma kardeş isterim derdim…

-tam burada bir es vereceğim, hani iyi anne baba olma kitaplarında yazarlar ya sizin yapamadıklarınızı çocuklarınıza yaptırmaya çalışmayın diye işte örnek! oğluma kardeş istemem, onun da benim gibi yanlızlık korkusu olduğunu düşünmem, işimi bırakıp ona bakmam… belki o böyle istemeyecek? belki benim gibi annesinin babasının dibinde olmak istemeyecek, kardeş istemeyecek… ben de bundan mütevellit o kendini ifade edebilene kadar ona sevgiyle bakacağım sonrasına sonra bakacağız.-

tam da yanlızklık korkumu aşmışken 11 sene sonra tam 11 yaşında geç de olsa kardeşim oldu…

az önce elime bir fotoğraf geçti, ben küçüğüm kardeşim ise küçücük belki de şuanda Can Ali nin olduğu kadar, 6 aylık Fransa dayız, o zaman Paris de yaşıyorduk. Bir restorantdayız, kalabalık bir masa annem babam masada oturuyorlar annem gülüyor, bakıcı her daim yanında olunca:) ben kardeşim Can ı kucaklamışım gezdiriyorum… ne güzel bir kare… öyle güzel bir kare ki beni bana anlattı bugün… günümü özetledi…

anneme çocuk baktırmak, ona ve onun kurallarına uymak zorunda kalmak ile doğru orantılı, sadece kurallar da değil aynı zamanda onun ajandasına da uyum sağlamak gerekiyor! istisnalar bile kaideyi bozamıyor öncelik her zaman ve her zaman onun! oldu da bütün bu koşullar uydu tuttu o zaman da bir ton dırdırı var bunun, ben baktım da sen gezdin de amma geziyorsun da hesapları var bunun… oysa ben 11 yaş halimle hiç bunların hesabını yapmamışım…evdeki yatakların toplanması, yemek pişirilmesi ajandanın önemli kalemlerinden. öyleki buhran geçiren 6 ayda 1-2 özel isteği olmuş yeni annenin isteğinden daha önemli bütün bunlar! öğrendim… sen baktın o bakmak zorunda değilmiş öğrendim! ben 11 yaşındayken bile çocukluğumun önceliklerini, şımarıklık yapma lüksümü bir kenara atıp hesapsız kitapsız sevgiyle bakmışım ona…

o resim o zamanlardan sadece 1 kare oysa benim beynimde binlerce kare var! uykum var demedim, ben tv izliycem demedim, en sevdiğim çizgi film var demedim… demedim demedim! demedim de ne oldu??? bana göre denmezdi ama deniyormuş öğrendim! yataklar bile toplanıyormuş da kendine uymayınca, dolaylı yoldan hayır denebiliyormuş! bana en az 2 gün öncesinden söyle, yaptıklarım yetmiyor mu mecbur muyum denebiliyormuş! denebiliyormuş da bu kadar kolay denebileni ben neden diyememişim? ve hala demiyorum?
6 ayda 2 kez kuaföre gitmek istemek, nüfus cüzdanı için arabayla götürülmek istemek dışında annemden hiçbir şey istemedim! ona bırakıp gitmişliğim hiç olmadı, sevmek için vermek dışında hiç vermedim, talep bile etmedim, aldıysa o aldı, istediği zaman aldı, deli gibi ağlarken sanki ben ağlatıyormuşum gibi kurtarmak için aldı, ve bu lohusa azarlandı ve hep kendi ajandası işledi. yemek taleplerim dışında talebim olmadı..




…olmayacak da çünkü cevap açık sen bana vermek istediğinde tutmam ben! ben istersem tutarım! HAKLI isterse tutar istemezse tutmaz, isterse bakar istemezse bakmaz… bakarsa baktığı için kendi nasıl isterse öyle bakar… sen istiyorsun sen seviyorsun sen rahat ol diye yapmaz! bütün bunları anladım anlamasına da anne olunca anlarsın demişlerdi annemi anlamakta daha da zorlanıyorum anne olunca… acaba anneanne olmayı mı beklemek lazım?

not: bugün arkadaşımın bakıcısını ödünç aldım kuaföre gittim, Can Ali rahat ben rahat… ardından bir iş görüşmesine gittim ve kimseyle kavga etmedim, kimseyle tartışmadım, kimseye gebe kalmadım, kimsenin ağzının içine bakmadım, rica ettim ok dedi arkadaşım sevindim demeseydi üzülmezdim. annem diye oğluma bakmak, yapacaklarından mahrum kalmak, alttan almak vs zorunda DEĞİL…

…ve şunu anladım kimse hiçbir şeye mecbur değil buna ben dahil…
  
gökten 3 elma düştü biri bana bu yazıyı yazdıran parmaklarıma, biri benim aklıma diğeri de içime… ve dedi ki: yardım etmek, yardım isteyen kişin istediğini yapmaktır kendi istediğini değil!

Diğer Yazıları: Nihan Kayalıoğlu

Büyüyünce Kendisi Seçsin

İnsan kendisi için yatak seçiyor da minicik, dünyalar güzeli, saf, temiz, tüm...
Devamı

2 Comments

  • ne zaman istersen ben de Can ALim , cin Alime bakarım Nihancığım, benimkine evdeki kadın bakar, ben seninkine bakarım..Bunları kendine dert etme, herkes ektiğini biçer, 40 yıllık yani olmaz yahni ..Sen de kendini başkası için üzme…Evet evet burda kastettiğim annen , açık seçik ifade edeyim ..kusura kalmasın kimse !

  • Eşimle ilgili bir sorum olacak. Normalde kendine çok güvenen birisi ama anne olduktan sonra değişti. Büyük kaygı ve endişeleri var. Bunlardan biri de omega 3 konusu. Kızımız için böyle bir destek almalı mıyız? mollers.com.tr/omega-3.html

Mehmet için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir