Ben ilkokulun son iki yılını Fransa’da okudum. Birden kendimi Paris’te bulmuştum ve konuşamıyordum. Adaptasyon sınıfında 3 ay içinde İngilizce ve Fransızca öğrenmek zorunda kaldım. Ama cidden zorunda kaldım… 😊 Rüyaları İngilizce görmek nedir biliyorum. Çocuklarım da öyle oldu. Okuldan eve gelince de İngilizce konuşmak istediler. “Ne kadar güzel” dedim. 😊 Tek şartım TV’de de İngilizce konuşulan kanalların açık olmasıydı, onları bir tek bu konuda zorladım diyebilirim. E onu da sevdiler zaten…
Çocuklarımın İngilizce konuşmaları benim hayalimdi. Çocuklarımın İngilizce konuşmasını neden istemeyeyim… Hatta bir değil daha çok dil konuşsunlar. Onların dünya vatandaşı olmalarının önüne neden geçeyim… Belki eğitimlerine yurt dışında devam edecekler. Tabii ki ne kadar çok destek olursam o kadar iyi… Bu desteğin içinde evde yabancı dil konuşmak varsa o da olur. Küçük yaşta öğrenmeleri çok daha kolay. Okul seçimini zaten önce dil eğitimini göz önünde bulundurarak yaptım.
Okul yetmezse elbette dil kursuna da göndereceğim. İhtiyaç duymak istemiyoruz tabii. Ne demişler “İlim Çin’de de olsa gidip alınız!” Neyse ki öyle çok uzaklardı aramıyoruz. Yanı başımızda pek çok kurum var.
Onlardan biri de Wall Street English. Farklarına gelince; interaktif multimedya dersleri, online olarak her yerden ve her zaman yapılabiliyor. Öğretmen eşliğinde gerçekleşen pratik dersler için alternatifli gün ve saatler içeren bir ders programı sunuyor. İnteraktif Dersler ve Dijital Kitap çalışmalarından sonra öğretmen eşliğinde gerçekleştirilen zorunlu pratik dersler. Ana dili öğrenmek gibi doğal bir süreç, sadece İngilizce konuşulan bir ortam, ölçümlenerek ilerleme gibi gibi…
