Kukak Acıyo

Kadir Tuğcu gitti, kaldık mı doktorsuz…

Bu sabah Can Ali 05.30 da uyandı “Anne kukak acıyo”… “Anne karnın acıyo”… Süre kli mızırdanıyor, keyifsiz ve de neşesiz. Zaten aman allahım neresinin acıdığını söyleyecek yaşa geldi mi diye önce bir şaşırdım sonra da normal bir saat oluncaya kadar çaresiz oyalamaya çalıştım. Peri den ve üniversite arkadaşım Damla dan aldığım tavsiye üzerine (ki Azra’da tavsiye etmişti) Nesim De Eskinazis den randevu aldım. Muayenehanesi Nişantaşında ama Suadiye de varmış biz nişantaşına gittik, kalabalıktı biraz sıra bekledik Can Ali doktora geldiğini anladığı için hiç girmek istemedi, “kapı aç çık” demeye başladı. Nesim bey hastalarını kendisi çağırıyormuş, biz de sıramızı bekledik, güleryüzlü sıcak kanlı bir bey vardı karşımızda. Bir sıkıntınız var mı diye sordu anlattık Can Ali yaygarayı koparttı, Savaş bu çocuğun neden Doktor korkusu var derken tam da benim istediğim gibi lütfen çocuğun yanında bu şekilde konuşmayın siz anlamadığını sanıyorsunuz ama o herşeyi anlıyor dedi. Ben de bunu söyleyip duruyordum ama Savaş sanırım Can Ali nin hasta olmasından dolayı biraz panikti ve o ağlayınca eli ayağı birbirine girdiği için unuttu… Nesim bey kucağımda muayene etti, boğazı kötü, kulağına vurmuş evet Can Ali haklı dedi fakat göğüsü temiz endişe etmeyin yatırın bir de şöyle dedi. Ben o sırada antibiyotik değil mi dedim evet dedi ben hiç sevmem ama malesef bu durumda şansa bırakamayız dedi. Bir hafta sonra tekrar görmek istiyorum oğlun lokum gibi haftaya geldiğinde karması var yapılacak dedi ve muayene bitti… Hatta arada Savaş, Can Ali çok ağlıyor diye, alıp ben bunu dışarı götüreyim dedi Nesim bey bana destek olurcasına hayır yapmayın alışsın, kötü birşey olmadığını öğrensin, sakinleşsin beni de sevsin dedi ve bir at verdi 🙂

Ben, sade, gereksiz ilaç yazmayan, güleryüzlü, muayeneyi uzatmayan, tecrübeli, sıcak kanlı, yaklaşımı sevgi olan bir doktor ile tanıştım bugün ve Kadir bey den sonra kendimi yakın hisettim dolayısıyla şimdilik doktorumuz Nesim De Eskinazis’dir…

not: Bugun doktora babamız da geldi son zamanlarda Savaş ve Can ALi nin ayrı bir dünyası da oluşmaya başladı ben de sevgiyle onları izliyorum… Akşam, bazen ben yıkıyorum bazen babası yıkıyor ben giydiriyorum veya o giydiriyor sonra da uyuyoruz ailecek. Bu akşam Can Ali uyurken annem babam aşkım diyip diyip sevindi… “Kukak acıyor” diye başlayan günümüz, kendimize uygun doktoru bulup, ilaçlarımızı alınca Anne Babaya şölene dönüştü…

 

Nihan

 

 

 

 

 

 

 

Nihan

Diğer Yazıları: Nihan Kayalıoğlu

Mutlu LOHUSA Olur Mu?

  Tazen Anne Lohusalık denen şey mutlu geçebilir mi? Lohusalık nedir? Lohusalık...
Devamı

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir