Uğur Mumcu’nun Sokağı

Biraz geç yazıyorum ama..

Ben Uğur Mumcu’nun sokağında oturuyordum, aslında sokağın adı Karlı sokaktı ama sonradan Uğur Mumcu’nun sokağı olmuştu çünkü…

Günlerden bir gün, tam bir şeye uzanmıştım ki elimden düştü öyle bir ses çıktı ki bomba düştü sandım! Sanmak yanlış olurmuş çünkü aslında yanılmamışım, bomba düşmüş! Bir eve, bir ana yüreğine, bir aileye, bir çocuğun kalbine, bir milletin yüreğine! Yapar mı insan insana böyle bir şey??? Et parçaları apartmanın duvarlarında? Kemikler un ufak her yerde? Arabadan geriye kalan yanlızca bir parça? Düşünsene evden çıkıyorsun, akşam dönmek üzere, karını, çocuklarını öpüyorsun sonra BAMMMM bir ses ve camdan bir bakıyorsun ki herşey paramparça!

Hayatın…

Yok olan bir insan! Yok olan bir aile ve aslında yok olan bir ses! Böyle densin isteniyor belki de? Yok oldu gitti, bitti densin ama…

Unutmadık, unutmadım…

Her canlı bir yolculuğa geliyor bu dünyaya biliyorum ve her bitiş aslında bir başlangıç ama bu ve bunun gibi bitişler geride kalanlar için bir bitiş oluyor; onlar için ise bir başlangıç, hani dünya yuvarlak dendiğinde öldürülen insanların ölümünde olduğu gibi… Onlar şimdi ebedi yolculuklarında huzur içinde, sevgiyle sonsuza kadar yaşayacaklar…

Fikri hür vicdanı hür…

Şimdi olaya tamamen primitif baktığımda kendimi politikadan herşeyden arındırdığımda ki burada amacım politika yapmak değil, ayrıca da hiç anlamam ama gördüğüm tablo bir anne gözüyle: ölen bir insan, bir can!

Tıpkı bizim çocuklarımız gibi o da çocuktu, onun da annesi vardı, o da ne emeklerle, ne hayallerle büyütüldü…

Ben Uğur Mumcu’nun sokağında oturuyordum eski karlı sokak, bomba düşmeden önce ki karlı sokak ve buna şahit oldum, o zamanlar henüz 13 yaşındaydım, hala korkuyorum, hala unutamadım, o zaman 13 yaşındaydım şimdi 31 bu yazıyı yazarken bile ellerim titriyor…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Nihan

Yorum yapın

Diğer Yazıları: Nihan Kayalıoğlu

Bugün Kalbin Nasıl? Şu An Kalbin Ne Durumda?

Artık bir arkadaşım daha “Çok meşgulüm,” derse ona, “Biliyorum canım. Hepimiz öyleyiz....
Devamı

1 Comment

  • bu camlardaki et parçaları hikaeyesini o sokakta oturan nilüfer ablam da anlatmıştı bende o yaşta o kadar etkilenmiştim ki hala her yıl aklıma direk o sahne gelir demek doğruymuş

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir