Hayat Bir An

Hayat bir “an” ve senin için o anda gördüklerin kadar. Anda kal, anda yaşa lafları dönüyor orada burada her yerde. Hiçbir şeyi takma, umursama, salla hayat kısa gibi bir boş vermişlik, yılmışlık olarak algılansa da acaba anın farkına var, istediğin bir anı yaşarken bir sonraki anları planlayarak o anın tadını kaçırma, bu anı sen istemiştin hadi yaşa deniyor olabilir mi?

Peki yapabiliyor muyuz?

Mesela, şu iş bitse de bir kahve içsem dediğimiz, o iş bitince de kahve içtiğimiz anda az önce istediğimiz o anı yaratabilmenin tadını çıkarabiliyor muyuz? Yoksa o anda da bir sonraki anda ne yapsamın peşinde miyiz?

Kahvenin tadı, manzara, yanındakiler, hava, koku hepsini fark edip o anın içine yayılıp ne güzel diyebiliyor musunuz?

Ben dün buna bir dikkat edeyim dedim; uyanınca kahvaltıyı, kahvaltı ederken bugün ne yapsamı, bazılarımızın önündeki beş seneyi düşündüğünü sonra da düşüncelerinden, kaygılarından yorulup hareketsiz kaldığını gördüm. Bazılarının da zihnindeki yapılması gerekenleri gerçekleştirebilmek için çok hareket etmeliyim, bir şeyler yapmalıyım deyip hiç durmadıklarını gördüm.

İnsan hep üretiyor, şunu yapayım bunu yapayım bu bitince de şunu yaparım. Hayalini kurduğun keyif anlarında içindeki şu sesi sen de duyuyor musun?

Hep böyle anlık mı yaşayacaksın, planlamazsan akşama ne yiyeceksiniz, ödevleri kim yapacak, haftaya çocuğu dişçiye götüreceksin randevu aldın mı, pasaport işlemleri vardı ne oldu?

Peki bundan sonra ne yapacaksın?

Sen böyle keyif peşinde koş bakalım nereye kadar… İşte dün şunu denedim tamam şu anda az önce istediğim anı yaşıyorum bunun bir tadını çıkarayım o yapılması gerekenleri planlamak için de zaman yaratacağım. Oldukça rahatlatıcı.

Hayat bir “an” ve senin için o anda gördüklerin kadar. Anda kal, anda yaşa lafları dönüyor orada burada her yerde. Hiçbir şeyi takma, umursama, salla hayat kısa gibi bir boş vermişlik, yılmışlık olarak algılansa da acaba anın farkına var, istediğin bir anı yaşarken bir sonraki anları planlayarak o anın tadını kaçırma, bu anı sen istemiştin hadi yaşa deniyor olabilir mi? Peki yapabiliyor muyuz? Mesela, şu iş bitse de bir kahve içsem dediğimiz, o iş bitince de kahve içtiğimiz anda az önce istediğimiz o anı yaratabilmenin tadını çıkarabiliyor muyuz? Yoksa o anda da bir sonraki anda ne yapsamın peşinde miyiz? Kahvenin tadı, manzara, yanındakiler, hava, koku hepsini fark edip o anın içine yayılıp ne güzel diyebiliyor musunuz? Ben dün buna bir dikkat edeyim dedim; uyanınca kahvaltıyı, kahvaltı ederken bugün ne yapsamı, bazılarımızın önündeki beş seneyi düşündüğünü sonra da düşüncelerinden, kaygılarından yorulup hareketsiz kaldığını gördüm. Bazılarının da zihnindeki yapılması gerekenleri gerçekleştirebilmek için çok hareket etmeliyim, bir şeyler yapmalıyım deyip hiç durmadıklarını gördüm. İnsan hep üretiyor, şunu yapayım bunu yapayım bu bitince de şunu yaparım. Hayalini kurduğun keyif anlarında içindeki şu sesi sen de duyuyor musun? Hep böyle anlık mı yaşayacaksın, planlamazsan akşama ne yiyeceksiniz, ödevleri kim yapacak, haftaya çocuğu dişçiye götüreceksin randevu aldın mı, pasaport işlemleri vardı ne oldu? Peki bundan sonra ne yapacaksın? Sen böyle keyif peşinde koş bakalım nereye kadar… İşte dün şunu denedim tamam şu anda az önce istediğim anı yaşıyorum bunun bir tadını çıkarayım o yapılması gerekenleri planlamak için de zaman yaratacağım. Oldukça rahatlatıcı. Siz de deneyip gördüklerinizi benimle paylaşır mısınız? #iyihaftalar

A post shared by Nihan Kayalıoğlu (@nihankayalioglu) on

Tags from the story
,
Diğer Yazıları: Nihan Kayalıoğlu

Mutlu LOHUSA Olur Mu?

  Tazen Anne Lohusalık denen şey mutlu geçebilir mi? Lohusalık nedir? Lohusalık...
Devamı

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir