Okula Neden Gitmeliyiz?

Neden okula gitmek mecburi, özgür olmalıyız, istediğimizi yapmalıyız, neden zorundayız, dünya bizi zorluyor bu böyle olmamalı diyen smarty kahvaltısını etti. Dediklerim okuluma, öğretmenlerime değil dedi ve servise bindi… “Okula neden gitmeliyiz”i nasıl açıklıyorsunuz?

Okula gitmezsen işin olmaz? Mesleğin olmaz? Adam olmazsın? Para kazanamazsın? Ne peki? Doğru mu gerçekten?

Okuyan herkes harika paralar kazanıp harika işler mi yapıyor? Asıl soru sağlıklı ve mutlular mı? Sistem, içine yeni elemanlar yetiştirirken koşup coşmak isteyen zekalar, esnekliğe izin verilmeyen bir yapıyla sistemin izin verdiği, istediği olmak için oturuyorlar bütün gün.

Yaşam enerjisini kaybetmeden, yapmak istediklerini yapabilen, icat edebilen, farklı düşünebilen, saatle değil içindeki ritimle hareket edebilen mutlu çocukların yetişkin olması imkansız mı ki? Sistem, okullar üzerinden dünyayı ele geçirmeye çalışan insanlar yaratıyor. (Bazı çocuklar 5 yaşında okula başladı, bazıları ÖSS, ÖYS bazıları ise TEOG gördü, ilkokul 8 sene oldu, kredili sistem vardı, sonuç?)

Farklı düşünebilen, hayattan keyif alan, sanat/spor seven, üreten, çözüm yolları oluşturabilen, korkmak yerine isteklerinin peşinden giden, sevdiği şeyi bilen ve yapan çocukların çocukluklarını, oyun ve hareket isteklerini sisteme rağmen korumaya çalışarak yetiştiren okullar yine sistemin izin verdiği ölçüde onları koruyabiliyorlar.

Çok şükür ki varlar. Bu yaştaki oğlumla iki insan arasındaki en uzak mesafenin birbirini anlamayan iki insan olduğunu konuşabiliyoruz. Bir işi yapmanın tek bir yolu olmadığını ikimiz de kabul ediyoruz ve herkesin deneyip yanılmasına, kendi yolunu bulmasına izin veriyoruz. Yardım teklif ediyor ve kabul ediyoruz.

Okulların okula giden çocuklar vasıtasıyla yetişkinleri eğittiklerini siz de düşünüyor musunuz? Çocuklar kalıplara sokulmadan, zorlama ve baskı olmadan öğrenmek istiyorlar. Onlar, kurallara kendi özgürlüklerini korumak için uymanın tadını biliyorlar.

Hayallerini gerçekleştirmekten vazgeçmeyen, önüne çıkan engelleri aşan, yılmadan hayalini inşa eden, yıkılınca küsmeden, yeniden taş üstüne taş koyan, sevgi dolu, mutlu, gözleri parlayan çocukların yok olmaması için çalışan herkese günaydın!

Neden okula gitmek mecburi, özgür olmalıyız, istediğimizi yapmalıyız, neden zorundayız, dünya bizi zorluyor bu böyle olmamalı diyen smarty kahvaltısını etti. Dediklerim okuluma, öğretmenlerime değil dedi ve servise bindi… Okula neden gitmeliyizi nasıl açıklıyorsunuz? Okula gitmezsen işin olmaz?mesleğin olmaz?adam olmazsın?para kazanamazsın?Ne peki? Doğru mu gerçekten? Okuyan herkes harika paralar kazanıp harika işler mi yapıyor? Asıl soru sağlıklı ve mutlular mı? Sistem, içine yeni elemanlar yetiştirirken koşup coşmak isteyen zekalar, esnekliğe izin verilmeyen bir yapıyla sistemin izin verdiği, istediği olmak için oturuyorlar bütün gün. Yaşam enerjisini kaybetmeden, yapmak istediklerini yapabilen, icat edebilen, farklı düşünebilen, saatle değil içindeki ritimle hareket edebilen mutlu çocukların yetişkin olması imkansız mı ki? Sistem,okullar üzerinden dünyayı ele geçirmeye çalışan insanlar yaratıyor. (Bazı çocuklar 5 yaşında okula başladı, bazıları ÖSS, ÖYS bazıları ise TEOG gördü, ilkokul 8 sene oldu, kredili sistem vardı,sonuç?) Farklı düşünebilen,hayattan keyif alan, sanat/spor seven, üreten, çözüm yolları oluşturabilen, korkmak yerine isteklerinin peşinden giden, sevdiği şeyi bilen ve yapan çocukların çocukluklarını, oyun ve hareket isteklerini sisteme rağmen korumaya çalışarak yetiştiren okullar yine sistemin izin verdiği ölçüde onları koruyabiliyorlar. Çok şükür ki varlar. Bu yaştaki oğlumla iki insan arasındaki en uzak mesafenin birbirini anlamayan iki insan olduğunu konuşabiliyoruz. Bir işi yapmanın tek bir yolu olmadığını ikimiz de kabul ediyoruz ve herkesin deneyip yanılmasına, kendi yolunu bulmasına izin veriyoruz. Yardım teklif ediyor ve kabul ediyoruz. Okulların okula giden çocuklar vasıtasıyla yetişkinleri eğittiklerini siz de düşünüyor musunuz? Çocuklar kalıplara sokulmadan, zorlama ve baskı olmadan öğrenmek istiyorlar. Onlar,kurallara kendi özgürlüklerini korumak için uymanın tadını biliyorlar. Hayallerini gerçekleştirmekten vazgeçmeyen, önüne çıkan engelleri aşan, yılmadan hayalini inşa eden, yıkılınca küsmeden, yeniden taş üstüne taş koyan, sevgi dolu, mutlu, gözleri parlayan çocukların yok olmaması için çalışan herkese günaydın!

Nihan Kayalıoğlu (@nihankayalioglu)’in paylaştığı bir gönderi ()

Tags from the story
,
Diğer Yazıları: Nihan Kayalıoğlu

19 Mayıs

Lisedeyken 19 Mayıs törenlerine seçilmiştim yine böyle bir perşembe gününe denk geliyordu....
Devamı

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir