bıraktım…

evet tam olarak 10 ay sonra! 26 nisanda doğan oğlumu 26 şubatta evde bırakıp (gören de sanki bırkaıp 1 ay yok oldum sanacak haha) akmekez e gittim, arkadaşımın baby shower ı için hediye almaya… sonra eve geldim 2 saat sonra da baby shower a gitmek için oğlumu babama bırakıp yine evden çıktım… bu durumda 2 şer saatten 4 saat yok oldum 🙂
sanki yıllardır yapmadığım şey, yanlız başıma bir yerlere gitmek… bunun nesi özlem duyulacak birşey derdim ama öyleymiş… ben ki düğünlere, arkadaş doğum günlerine, nişanlara, sinemaya herşeye ama herşeye tek giden ve tek gitmiş biri olarak derdim ki şöyle sevgili sevgili gitmek ne güzel… insanlar çift çift gidiyor ben hep tek… e şimdi sevgilim var dünyanın en güzelinden ama 10 ay sonra bırakıp tek başıma birşeyler yapmak bana iyi geldi… hem bırakabileceğimi gördüm hem de özledim onu!
yaptığım da birşey olsa akmerkeze gidip bebek alışverişi yaptım apar topar… bir daha ki gidişimde kendime alışveriş  yapmaya gideceğim sanırım… yollarda hep ya hamile gördüm ya da bebek…
Can Ali dedesi eve gelir gelmez onun kucağına gitmek istedi ( bu noktada Kadir Tuğcu öyle dedenin anneannenin kucağına gidiyor diye onlara çok düşkün sanmayın efendim hele bir yürüsünler bakalım ondan sonra görün bakalım suratlarına mı bakacalar der:)))) ben de o rahatlıkla verdim babama ve çıktım evden tekrar babyshower için döküldüm yollara…
babyshower çok eğlenceliydi… ben son 1-2 senedir hiç bir aktiviteye doğru dürüst katılmıyordum… geçen sene hamileyim diye bu sene de bebek var diye (evet sanırım bir de yeni evlendim evli hayata ikili hareket etmeye alışmadığım için bir türlü organize olamadığım için) ama şunu gördüm ki arkadaşlarımla olmak, kafa dağıtmak benim de hakkımış ve de çok güzelmiş… bir kez daha arkadaşlarla geçen zamanın ne kadar güzel olduğunu anladım… hatırladım… (komşum zeynep kadar şekerini, babyshower sahibi kadar tatlısını da görmedim, beni hep mutlu ediyorlar allah da onları etsin) bu durumun benzerini oyun grubumuzdan da alıyorum her hafta bir kez buluşuyoruz ama çok keyifli geçiyor… aynı zamanlarda benzer şeyleri yaşayan anneler ve bebişleri 🙂
gittiğim yerde şöyle bir baktım her çeşit insan vardı, kalabalıktık, güzel giyimli hoş alımlı neşeli insanlar vardı… babyshower olması dolayısıyla da hep bayanlar vardı… hepsinin bir hatta iki çocuğu vardı ama yanlarında değidi… hepsi bırakabilmiş :))) ayrıca eğleniyorlardı… son zamanlarda oğlum dışında beni eğlendiren çok az şey olduğunu görüp hayatı sorgulamaya başladım… sonra kendimi sorguladım… kendi kendime drama güzelisin sen dedim sonra da yok yok katlanma güzel dedim dedim dedim… o sırada bebeğiyle gelmiş (dadısı o gün izinli olduğu için annesiyle gelmek zorunda olan bir bebek vardı… 10 aylık tesadüf ya) bir anne vardı onun bebeğine baktım durdum… inceledim… kendimce kıyas yaptım!!!! (hani ben oyundan çıkmıştım???) ay bu bebek ne kadar uslu hiç ıhlamıyooooor, aaa ama daha yere basamıyor, efendi ama benim oğlum cin gibi gibi… hani ben çalışmıyorum ya bebeğime bakmak için sanki orada olmam yanlışmış gibi durdum bebeği izliyorum, utanmasam alıcam kadının elinden siz rahat rahat oturun diycem!!!
sonra kendine gel Nihan dedim! eğlenmeye geldin… sonra baktım herkes kendi hayatını yaşıyor… çok azı başkalarının hayatını yaşıyor… herkes bir şekilde yolunu buluyor… bebek de annesi de eşi de hepsi…bu mudur doğru olan? doğru yanlış var mı? bu mudur hayat?
eğlenceli bir oyunla tekrar kendime geldim… seçilen gözleri kapalı 4 kişi birbirine mama yedirdi… gayet eğlenceliydi ama bişey eksikti gerçeğe yakın olması için… saniyede 300 hareket yapabilen zıp zıp zıplayıp yerinde durmamayan kişiler lazımdı…bir de böyle ağızlarını bulsunlar bakalım :p
sonuçta oğlumu dedesine bıraktım ve kendi başıma zaman geçirdim hem de hiç aklım kalmadan… çünkü eminim Can Ali de dedesiyle olmaktan hatta başbaşa olmaktan çok keyif aldı, aynı şekilde babam da torunuyla başbaşa olmaktan aynı derecede keyif aldı… biraz da tek başına 1-2 saat Can Ali ile kalarak benim yerime geçmiş ve beni anlamış oldu… (anneme bir iki kere duşa girerken bıraktım can ali yi her aşağı indiğimde annem çayını içiyordu mutfakta evdeki bayan da can ali ile oyun oynuyordu bu durum birkaç kere böyle olunca ben de kime bırakınca aklımın kalmayacağına kanaat getirebildim)
Can Ali beni özledi ben onu özledim… her kapıdan girdiğimde bana camdan bakıyordu, her beni gördüğünde kucağıma atladı, gülümsedi memesinin altından, bir süre sonra memesi düşecek kadar çok gülümsedi… içime bir sıcaklık doldu… mutlu oldum belki aylar, yıllar sonra kendi kendime birşey yaptım ve mükafatı bu kadar tatlı oldu! çok şanslıyım!
yanlız kalmak bana iyi geldi, beyinsel yorgunluğumu attım… bir yandan da çalışan anneleri düşündüm mesela çalışmadıkları her an bebeklerine mi ait  bu durumda? manikür pedikür arkadaş ziyareti? bunlar da bebekten çalınan zamanlar? hep bunu düşünüyorum bir zaman sonra çalışmaya başlayacağım ve o zaman nasıl olacak? zaten çalıştığım için ondan ayrı kalıcam, eh kendime de zaman ayırıcam sonunda fındık kabuğunu doldurmayacak bir zaman kalıyor geriye… bütü bunları şimdiden düşünüp şu anın tadını kaçıramayacağım ben şuanı mutlu yaşacağım ve haftada bir gün gelenekselleştiricem bu durumu sanırım… kendim için oğlum için… ikimizin mutluluğu için…

Diğer Yazıları: Nihan Kayalıoğlu

Çok Saflık Kedicik Çok

Canım pek bir şey paylaşmak istemiyor kedicik. Kendi bildiklerimi, gördüklerimi kendime saklayarak...
Devamı

1 Comment

Sen@ için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir