Günlük işler, koşturmalar, hayat gailesi, stres derken kendimize çok zaman ayıramıyoruz aslında. Evet, az zaman ayırıyoruz… Hele de bir anneysen, kendinden önce düşündüğün başka varlıklar varsa daha da az. Ama olsun zaman dediğin nedir ki, su gibi akıp gidiyor. Her şeye gerektiği kadar zaman ayırmak gerek zaten. Kişisel bakıma da gerektiği kadar zaman ayırıyorum çünkü kurtarıcı ürünler var, bakımlar var. Önemli olan pratik, kaliteli olanı bulmak ve ona bağlı kalmak.
Kozmetik ürünlerinin renkli, heyecanlı bir dünyası var. Ondan uzak kalmak kadına haksızlık, makyaj çok yapmasam da ne var ne yok diye bakmak hoşuma gidiyor. Puslu, kuru ve kapalı hava, üzerine negatif enerji, stres biraz yıpratmış olabilir bedeni de. Daha fazla görmezden gelmeyip Yves Rocher’deki ürünlere baktım. Henüz piyasaya adım atmış insanın içini açan, rengarenk ürünleri var. Kozmetik dünyası gerçekten çok ilginç, alıp kullanmadan, sadece incelemek bile biraz rahatlatıcı olabiliyor. Hem çok şık ambalajları, hem bitkisel içerikli ürünleri denemeye değer. Cilt için gençleştirici, leke giderici bitkisel ürünleri gayet takdire şayan. Kuruyan ve matlaşan cildime çok iyi geldi. Bu kremler sayesinde kendime daha az zaman ayırıp, aslında ruhuma daha fazla zaman ayırabiliyorum. Anladınız…
Fransız kadınının dünyada ayrı bir yeri var. Hem fitler, hem ince, zarif, hem güzel… Bir Fransız markası olan Yves Rocher’nin de ayrı bir yeri var. Markanın fonetiği bile cezbedici değil mi? Ayrıca fiyat-kalite endeksi de gözlerimi yaşarttı, darısı tüm kozmetikçilerin başına.
