Ketosis, kandaki ketonların normal seviyelerden yukarılara çıkması haline denir. Bu durumdayken vücut, kendi depoladığı yağları gün boyu enerji kaynağı olarak harcar. İnsülin seviyesi düşük kaldığında ise; vücut daha fazla yağ yakma eğiliminde olur.
Ketojenik diyet, kilo vermek ve sağlığı iyileştirmek için popüler ve etkili bir yoldur.
Doğru şekilde izlendiğinde, bu düşük karbonhidratlı diyet, kan keton seviyelerini yükseltir.
Bir ketojenik diyette, vücudunuz insülin azalması ve artan yağ dağılımı dahil olmak üzere birçok biyolojik adaptasyona uğrar.
Bu adaptasyon olduğunda, beyninize daha fazla enerji sağlamak için, karaciğeriniz büyük miktarda keton üretmeye başlar.
İşin doğrusu, “ketozda” yani “ketosis” olup olmadığınızı bilmek genellikle zordur.
İşte, pozitif ve negatif yönleriyle, ketosis olduğunuzda başınıza gelmesi muhtemel için 10 belirti.
1-Nefesteki koku
İnsanlar genellikle tam ketoza ulaştıklarında nefeslerinde farklı bir koku hissedebilirler.
Sakız ve şeker gibi alternatifleri kullanıyorsanız, karbonhidrat içerip içermediğini öğrenmek için mutlaka içeriğini kontrol etmelisiniz. Aksi halde kan şekeriniz yükselebilir, keton seviyeniz düşebilir. Kötü nefes genellikle diyet devam ederken sona erer, bu kalıcı bir durum değildir.
2-Kilo kaybı
Ketojenik diyetler, normal düşük karbonhidratlı diyetler ile birlikte, kilo vermek için oldukça etkilidir. Onlarca örneğin gösterdiği gibi, muhtemelen ketojenik diyete başlarsanız kısa ve uzun süreli kilo kaybını deneyimleyeceksiniz.
İlk haftalarda hızlı bir şekilde kilo verilir. Bazı insanlar bunun yağ kaybı olduğuna inanırken, aslında bu karbonhidrat ve su olabilir. İlk başlarda vücutta su kaybı yaşanırken, diyete sadık kaldığınız ve kalorisiz beslendiğiniz taktirde devam eden haftalarda yağ yakımı sağlanacaktır.
3-Kandaki keton artışı
Ketojenik diyetin ayırt edici özelliklerinden biri, kan şekeri seviyelerinde bir azalma ve ketonlarda bir artıştır.
Ketojenik diyette zaman geçtikçe, yağ yakımı artar ve kilo vermeye başlanır. Özel bir ölçüm cihazı kullanarak keton seviyenizi ölçmeniz faydalıdır.
4-Nefes veya idrarda keton artışı
Kandaki keton seviyesini ölçmenin başka bir yolu da nefes tahlili cihazıdır. Vücudunuzun keton seviyesine dair bir fikir almanıza yardımcı olur, daha fazla aseton, besinsel ketoza girdiğinizde vücudu terk eder. Ancak nefes yerine kanı inceleyen metodlarla keton seviyenizi daha doğru bir şekilde öğrenebilirsiniz. İdrara bakarak da keton seviyesi ölçülebilir. Hızlı ve ucuz bir yöntemdir, günlük keton derecelerinizi verir. Ancak çok güvenilir olarak kabul edilmezler.
5-İştahın kesilmesi
Birçok insan ketojenik diyet uygularken açlık hissetmediğini söyler. Bunun nedenleri araştırılıyor. Yine de bunun sebebinin diyette protein ve sebze alımına bağlı olduğu vurgulanıyor, vücut açlık hormonlarına karşı farklı bir tepki veriyor.
6-Odaklanmada ve enerjide artış
İnsanlar genellikle çok düşük karbonhidratlı bir diyete başladıklarında düşüncelerinde belirsizlik, yorgun ve hasta hissettiklerini söylerler. Buna karşılık uzun süreli ketojenik diyet takibini yapan uzmanlar, yüksek enerji ve daha iyi bir odaklanma yaşandığını bildiriyor.
Düşük karbonhidratlı bir diyete başladığınızda, vücudunuz karbonhidrat yerine yakıt için daha fazla yağ yakmaya adapte olur.
Ketoza girdiğinizde, beynin büyük bir kısmı glikoz yerine ketonları yakmaya başlar. Bu sürecin düzgün işlemesi için birkaç gün veya hafta geçmesi gerekebilir.
Ketonlar beyniniz için son derece güçlü bir yakıt kaynağıdır.
Beyin hastalıkları ve beyin sarsıntısı ve hafıza kaybı gibi durumları tedavi etmek için tıbbi bir ortamda test edilmişlerdir.
Bu yüzden uzun süre ketojenik diyetle beslenen kişilerin beyin fonksiyonları daha iyi çalışır ve bu şaşılacak bir durum değildir.
Karbonhidratı ortadan kaldırmak ayrıca kan şekeri seviyelerinin kontrol edilmesine ve stabilize edilmesine yardımcı olabilir.
Bu, odaklanmayı daha da artırabilir ve beyin fonksiyonlarını geliştirebilir.
7-Kısa süreli yorgunluk
Diyet yapmaya alışkın olmayan kişiler, ilk başlarda yorgunluk hissedebilir, zayıf düşebilirler. Ve buna alışkın olmadıklarından ketojenik diyeti bırakabilirler. Aslında bu, uzun vadeli bir süreçtir.
Yıllardır karbonhidratla beslenen vücut, bu değişikliğe tepki gösterebilir, bu normaldir. İlk başlarda hissedilen yorgunluğa yenik düşülmemelidir. Bir gecede büyük bir değişimin yaşanmayacağı bilinmelidir.
Tam ketoza girmek genellikle 7-30 günleri arasındadır. Yorgunluğu azaltmak için çeşitli takviyeler alarak bu süreci geçirebilirsiniz.
8-Performansta kısa vadeli düşüşler
Yukarıda tartışıldığı gibi, karbonhidratı bırakmak, ilk başta genel yorgunluğa yol açabilir. Bu, egzersiz performansında ilk başlarda düşüşe neden olabilir.
Bu, öncelikli olarak, kaslarınızın her türlü yüksek yoğunluklu egzersiz için ana ve en verimli yakıt kaynağını sağlayan glikojen depolarındaki azalmadan kaynaklanır.
Ancak birkaç hafta sonra, birçok ketojenik diyetisyen, performansların normale döndüğünü bildirmektedir.
Hatta bazı ultra dayanıklılık gerektiren spor ve etkinlik türlerinde, ketojenik bir diyet yararlı olabilir.
Başka faydalar da vardır, öncelikle egzersiz sırasında daha fazla yağ yakma yeteneği sağlar.
Yapılan bir araştırmaya göre, ketojenik diyete geçen sporcular, bu diyete uymayan sporculara göre %230 daha fazla yağ yakıyorlar.
9-Sindirim konusu
Ketojenik diyete başladıysanız, muhtemelen yediklerinizde büyük değişiklikler yapıyorsunuz demektir.
Kabızlık ve ishal gibi sindirim sorunları başlangıçta görülebilen yan etkilerdir.
Karbonhidratı düşük, lif içeren, sağlıklı sebzeler yediğinize emin olmalısınız. Özellikle besin eksikliğine ve sindirim sorunlarına sebep olabilecek tarzda, çeşitlilikten yoksun yeme hataları yapılmamalıdır.
10-Uykusuzluk
Diyet değişikliğinde yaşanan ilk ve en büyük sorun uykusuzluk olabilir. Ancak bu durum birkaç hafta içinde düzelir. Hatta pek çok kişi eskisine göre çok daha sağlıklı uyduğunu belirtmektedir.
https://www.instagram.com/p/BlGCZj9H3UD/?taken-by=nihankayalioglu
